İcra Hukuku’nun işleyişi ve usul kuralları öncelikle İcra ve İflas Kanunu ile düzenlenmiş olup, diğer ilgili kanunlar ve yönetmelikler tarafından da desteklenmektedir. Alacaklarını tahsil etmekte güçlük çeken kişiler, icra avukatlarının desteğiyle icra müdürlüklerine başvurarak borçlulara karşı icra takibi başlatabilirler. Alacaklıların ellerinde herhangi bir belge olmasa bile, ilamsız icra takibi sayesinde borçluya karşı işlem yapılabilmektedir. Borçlu ise ödeme emrini aldıktan sonra 7 gün içinde itiraz hakkına sahiptir. İtiraz yapılmazsa takip kesinleşir ve alacaklılar haciz yoluyla haklarını arayabilirler. İtiraz halinde ise alacaklı, icra avukatı aracılığıyla itirazın iptali veya şartlar uygunsa itirazın kaldırılması davası açarak alacağını ispatla tahsil edebilir. Haksız itirazlarda ayrıca %20 oranında icra inkar tazminatı talep etmek mümkündür.
Kambiyo senetleri (çek, bono, poliçe gibi) sahibi kişiler de icra avukatlarıyla kambiyo takibi yaparak haklarını koruyabilirler. Özellikle çek ve senetlerde borçlunun mal kaçırma riski varsa, ihtiyati hacizle, borçluya önceden bildirim yapılmadan, taşınır ve taşınmaz mallara haciz konulması sık kullanılan bir yöntemdir.
Öte yandan ticari hayat içinde riskleri azaltmak isteyen şirketler, borçlularla ipotek veya rehin sözleşmeleri imzalar. Borç ödenmediğinde ise ipoteğe yönelik icra takibi başlatılarak alacak tahsil edilir. Bu takip yöntemi, ipoteğin paraya çevrilmesi şeklinde icra hukuku uygulamalarının özel bir alanını oluşturur ve icra avukatı desteği ile gerçekleştirilir.